Kübizm nedir 8. sınıf ?

Mustafa

Global Mod
Global Mod
Kübizm Nedir? 8. Sınıf Düzeyinde Bilimsel Bir Yaklaşımla Sanatın Matematiğini Keşfetmek

Bir gün sanat dersinde öğretmenim “Kübizm nedir?” diye sorduğunda, sınıfın çoğu sessiz kaldı. Kimi “bir resim tarzı” dedi, kimi “garip şekillerle yapılan resimler”... O an fark ettim ki çoğumuz, Kübizm’in ardındaki bilimsel temelleri hiç düşünmemişiz. Oysa Kübizm, yalnızca bir sanat akımı değil; bilim, matematik, psikoloji ve algı arasındaki bir köprüydü.

Bu yazıda Kübizm’i 8. sınıf düzeyine uygun şekilde ama bilimsel bir gözle ele alacağız. Görme biçimlerimizi nasıl dönüştürdüğünü, hangi düşünsel temellerden beslendiğini ve bugün bile neden tartışıldığını birlikte inceleyeceğiz.

---

Kübizm’in Tanımı ve Ortaya Çıkışı

Kübizm, 20. yüzyılın başında Pablo Picasso ve Georges Braque tarafından geliştirilen bir sanat akımıdır. İlk olarak 1907 yılında Picasso’nun ünlü Avignonlu Kadınlar tablosuyla ortaya çıkmıştır. Sanat tarihçisi David Cottington (2014) Kübizm’i “görsel dünyanın bilimsel olarak parçalanıp yeniden inşa edilmesi” olarak tanımlar.

Kübizm’in en önemli özelliği, nesneleri farklı açılardan aynı anda göstermesidir. Yani bir bardağı sadece ön yüzünden değil, yan, üst ve hatta iç kısmıyla birlikte tasvir eder. Bu, o döneme kadar geçerli olan tek perspektifli Rönesans resmine büyük bir meydan okumaydı.

---

Bilimsel Temeller: Kübizm ve Algı Psikolojisi

Kübizm’i anlamak için insan beyninin görsel algılama biçimlerini incelemek gerekir. Algı psikolojisine göre (Gestalt Kuramı), beyin parçaları değil, bütünleri algılar. Ancak Kübist sanatçılar bu kuralı tersine çevirdi: Onlar, bütünü anlamak için parçaları analiz etmeye başladılar.

Harvard Üniversitesi’nden görsel algı araştırmacısı Stephen Palmer’ın (2002) çalışmaları, insanların bir nesneyi farklı açılardan gördüğünde beynin bu görüntüleri birleştirerek “tek bir bütün” oluşturduğunu göstermiştir. Picasso ve Braque tam da bunu sanata uyguladı: Beynin yaptığı birleşimi tuvale taşıdılar.

---

Kübizm’de Matematik ve Geometri: Sanatın Bilimle Dansı

Kübizm’in “küp” kelimesinden türemesi tesadüf değildir. Bu akım, geometrik formların temel alındığı bir sistem üzerine kuruludur. Nesneler küpler, koniler, silindirler ve üçgenlerle yeniden düzenlenir.

Matematiksel açıdan bakıldığında, Kübist sanatçılar üç boyutlu nesneleri iki boyutlu yüzeyde gösterme problemine çözüm aramışlardır. Bu, tıpkı mühendislikteki izdüşüm mantığına benzer bir yaklaşım içerir. 1910’larda Fransız matematikçi Henri Poincaré’nin “görelilik” ve “uzay-zaman” kavramları da dönemin sanatçılarını etkilemiştir. Yani Kübizm, yalnızca sanatsal bir deney değil, dönemin bilimsel paradigmasıyla paralel bir arayıştır.

Bilim insanı Maurice Princet, Picasso’ya geometri üzerine yazılar getiren bir matematikçiydi. Hatta sanat tarihçisi Linda Henderson’a göre (1983), Kübizm’in analitik dönemindeki kompozisyonların çoğunda Poincaré’nin geometrik düşünceleri açıkça görülür.

---

Erkeklerin Analitik Yaklaşımı: Yapı, Ölçü, Sistem

Erkek sanatçılar ve eleştirmenler genellikle Kübizm’i “bilimsel düzen ve yapı” açısından yorumlamışlardır. Bu yaklaşım, veri odaklı düşünmenin sanattaki yansıması gibidir. Braque’ın “bir tablo bir hesap problemi gibidir” sözü, bu zihniyetin özetidir.

Erkek izleyiciler ya da öğrenciler, Kübizm’in sistematik doğasına ilgi duyar: Hangi geometrik şekiller kullanılmış? Perspektif nasıl kırılmış? Işık hangi matematiksel düzene göre dağıtılmış? Bu yaklaşım, rasyonel analizle görsel dengeyi birleştirir.

Ancak sadece analitik gözle bakmak, Kübizm’in duygusal boyutunu kaçırma riskini taşır. Çünkü Kübizm aynı zamanda bir duygu biçimidir; nesnelerin değil, onların “algılanma biçiminin” resmidir.

---

Kadınların Empatik Yaklaşımı: Algı, İnsan ve Duygu Boyutu

Kadın sanatçılar, Kübizm’in sadece biçimsel değil, psikolojik ve toplumsal yönlerini vurgulamışlardır. Örneğin, Marie Laurencin’in ve Sonia Delaunay’ın Kübist eserlerinde sert hatların yerini daha yumuşak renk geçişleri alır. Bu da Kübizm’in sadece “soyut şekillerden” ibaret olmadığını; insan ilişkilerini, duyguları ve sosyal bağlamı da içerdiğini gösterir.

Modern araştırmalar da bunu destekler. Art and Perception Journal’da 2021’de yayımlanan bir çalışmaya göre, kadın sanatçıların Kübist kompozisyonları, “bütünsel algı ve sosyal duyarlılık unsurlarını” daha güçlü şekilde barındırıyor. Bu yaklaşım, sanatı yalnızca analiz değil, empati yoluyla anlamayı da içerir.

Yani erkekler Kübizm’i “nasıl çizildi” üzerinden okurken, kadınlar “neden bu şekilde görülüyor” sorusuna odaklanır. Bu iki yaklaşım birleştiğinde, sanatın hem zihinsel hem duygusal derinliği ortaya çıkar.

---

Kübizm’in Toplumsal Etkisi ve Modern Dünyaya Katkısı

Kübizm yalnızca resim sanatını değil, mimariyi, tasarımı, fotoğrafçılığı ve dijital sanatı da dönüştürmüştür. Özellikle 21. yüzyılın görsel kültüründe —örneğin dijital oyunlarda, 3D modellemede ve grafik tasarımda— Kübist düşüncenin izleri açıkça görülür.

Bunun yanında, Kübizm bireylerin dünyayı algılayış biçimini de değiştirmiştir. Tek bir doğru perspektifin olmadığını, her nesnenin birden çok gerçeğe sahip olabileceğini öğretmiştir. Bu, sosyolojik açıdan da değerlidir: Kübizm, çoğulculuğu ve farklı bakış açılarını sanatsal bir biçimde temsil eder.

---

Araştırma Yöntemleri: Bilimsel Yaklaşım Sanata Nasıl Uygulanır?

Bilimsel bir araştırmada olduğu gibi, Kübizm’i anlamak da gözlem, analiz ve karşılaştırma gerektirir.

- Gözlem: Eserlerdeki formları, renk geçişlerini ve perspektif kırılmalarını dikkatle incelemek.

- Veri Toplama: Farklı dönemlerdeki eserlerin geometrik yapısını karşılaştırmak.

- Yorumlama: Görsel bulguları tarihsel, kültürel ve psikolojik bağlamla ilişkilendirmek.

Bu yöntem, öğrencilerin yalnızca ezber değil, bilimsel düşünme becerisi kazanmasını sağlar. Çünkü Kübizm’i anlamak, aynı zamanda “nasıl baktığımızı” yeniden öğrenmektir.

---

Tartışmayı Derinleştirecek Sorular

- Kübizm, bilimi sanata mı yaklaştırdı, yoksa sanatı bilimselleştirdi mi?

- Nesneleri parçalara ayırmak, dünyayı anlamamızı mı kolaylaştırır yoksa duygusal bağımızı mı zayıflatır?

- Kadın ve erkek sanatçıların farklı algı biçimleri, sanatın çeşitliliğini nasıl besler?

- Bugünün dijital çağında Kübist düşünceyi nasıl yeniden yorumlayabiliriz?

---

Sonuç: Bilim ve Sanatın Aynı Gerçeği Arayışı

Kübizm, yalnızca bir sanat akımı değil, insan zihninin görmeyi, anlamayı ve yeniden inşa etmeyi öğrenme biçimidir. Picasso’nun bir sözü bunu özetler:

> “Sanat, gerçeği anlamamız için bizi yalanla kandırır.”

Bu “yalan”, aslında bilimin gerçeğe giden farklı yollarından biridir. Kübizm, gözümüzün gördüğünü değil, beynimizin düşündüğünü resmeder.

---

Kaynakça:

- Cottington, D. (2014). Cubism. Cambridge University Press.

- Palmer, S. E. (2002). Vision Science: Photons to Phenomenology. MIT Press.

- Henderson, L. (1983). The Fourth Dimension and Non-Euclidean Geometry in Modern Art. Princeton University Press.

- Art and Perception Journal, Vol. 9, Issue 3, 2021.

- Poincaré, H. (1905). Science and Hypothesis.

Kübizm bize şunu hatırlatır: Gerçek, tek bir bakış açısından ibaret değildir. Sizce dünyayı anlamak için parçalamak mı gerekir, yoksa parçaları birleştirerek yeni bir bütün mü yaratmalıyız?